DOLAR 40,8052 0,53%
EURO 47,6054 0,59%
ALTIN 4.387,610,29
BITCOIN 4882397-0.61748%
İstanbul
27°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

CHP’den 29 maddelik teklif

CHP’den 29 maddelik teklif

ABONE OL
12 Ağustos 2025 14:48
CHP’den 29 maddelik teklif
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na 29 maddelik bir Demokratikleşme Paketi sundu.

Paketin içerisinde TBMM’de tam yetkili bir komisyon kurulması, AYM ve AHİM kararlarının uygulanması, ifade özgürlüğünün sağlanması, Kürt sorununun çözümü için demokratik siyaset alanın açılması, kayyum uygulamalarının sona erdirilmesi, tutuklu belediye başkanlarının tahliye edilmesi, güvenlik görevlilerinin özlük haklarının iyileştirilmesi gibi talepler yer aldı.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP Demokrasi ve Adalet Komisyonu tarafından hazırlanan ve TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunulan 29 maddeden oluşan Demokratikleşme Paketini Meclis’te yaptıkları basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı.

“KÜRT SORUNUYLA SINIRLI TUTMAMALI”

Paketin giriş kısmında “Türkiye’de demokratikleşme ve adalet sorununu çözmek adına atılması gereken adımların Kürt sorununu dışlamayan, ancak Kürt sorunuyla sınırlı tutmayan bir bakış açısıyla planlanması gerekmektedir. İktidarın iddia ettiğinin aksine Türkiye’nin sorunlarının birçoğu, iktidarın kendi tasarlamış olduğu yürürlükteki anayasadan değil, onun düşük standartlarının dahi uygulanmamasından ve yargıya siyasi müdahalelerden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla çözüm paketi, sanıldığından çok daha kolay bir şekilde hayata geçebilecektir. Gerekli olan, kapsayıcı ve haklara saygılı bir siyasi iradenin ortaya konmasıdır” ifadeleri kullanıldı.

Pakette öne çıkan talepler şu şekilde oldu:

TAM YETKİLİ KOMİSYON

* TBMM’de tam yetkili bir ‘Toplumsal Barış, Adalet ve Demokratik Mutabakat Komisyonu’ kurulmalıdır. Bu komisyon Türkiye’de demokratik standartların yükseltilmesi, toplumsal davaların tartışılması, her tür ayrımcılığın ortadan kaldırılması, Kürt sorununun çözülmesi ve toplumsal barışın inşası için çalışmalı ve kararlarını nitelikli çoğunlukla almalıdır.

* TBMM’de grubu bulunan ya da bulunmayan tüm siyasi partilerin, şehit aileleri ve gazi derneklerinin temsil edileceği ve adaletsizliğe uğradığını hisseden herkesin sesini duyurabileceği bu komisyon, uzman görüşlerinden ve sivil toplum örgütlerinin fikirlerinden yararlanmalıdır.

ANAYASAYI TARTIŞMASI

* Anayasanın sistematik olarak uygulanmadığı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir anayasasızlaştırma projesi yürürlüktedir. Tek adam rejimi, iktidarını bir gün daha uzatabilmek için anayasayı fiilen ortadan kaldıracak hiçbir adımdan çekinmemektedir.

* Anayasayı askıya almış bir iktidarla, ifade özgürlüğünün olmadığı bir ortamda anayasa yapılamaz. Anayasanın uygulanmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalı, yargı üzerindeki tüm siyasi baskılara derhal son verilmelidir.

AYM VE AİHM KARARLARI

* Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bağlayıcıdır. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay ve Tayfun Kahraman başvurularında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başvurularında olduğu gibi bu kararlar halen uygulanmamaktadır.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

* Kalıcı bir toplumsal barış ortamının kurulabilmesi, ancak demokratikleşme adımlarıyla ve hukuk devletinin tesisiyle mümkündür. Türkiye’nin demokratikleşmesi için herkesin düşüncesini özgürce dile getirebildiği bir ortamın sağlanması; siyasi iktidar ve paydaşlarının ifade özgürlüğünün sınırlarını aşacak ötekileştirici bir nefret dilini kullanabildiği, bunun dışında kalan herkesin ise kendisini baskı altında hissettiği mevcut düzenin terk edilmesi şarttır.

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN DEMOKRATİK SİYASET

* Kürt sorununun sadece güvenlik politikaları ve terörle mücadele düzenlemeleri ele alınarak çözülemediği görülmüştür. Türkiye’de Kürt sorununun çözümü, gerçek bir demokrasinin inşasından bağımsız düşünülemez. Bu nedenle meşru siyaset alanının daraltılmasına yönelik uygulamaların hızla geri alınması ve demokratik siyasal zeminin güvence altına alınması için gerekli adımların atılması çözüm için elzemdir.

* Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulamasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesi hayati önemdedir.

KAYYUMLAR SONA ERMELİ

* Kayyum uygulaması, tüm seçilmişlerin meşruiyetini sağlayan sandığı ve halk iradesini yok saymak, cumhuriyetin taşıyıcı kolonlarını kesmektir.

* Demokrasilerde temel ilke, seçimle gelenin seçimle gitmesidir. Belediyelere kayyum atanmasına ilişkin olağanüstü hal kalıntısı yasal düzenleme derhal yürürlükten kaldırılmalı, bu kapsamda 11 siyasi partinin TBMM Başkanlığına sunmuş olduğu ortak kanun teklifi gündeme alınmalıdır.

BELEDİYE BAŞKANLARININ TAHLİYESİ

* 15.5 milyon yurttaşımızın kullandığı oyla Cumhurbaşkanı adayımız olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması iptal edilmiş, bu dosyayı inceleyecek olan hakimlerin yeri değiştirilmiştir.

* Yargı tacizi yalnızca diploma iptaliyle sınırlı kalmamış, siyasi yasak talepleriyle yürütülen yargılamalarda Ekrem İmamoğlu ve avukatı ile çalışma arkadaşları da hukuka aykırı olarak tutuklanmıştır. Savcılık tarafından Ekrem İmamoğlu’nun sesi ve görüntüsü dahi yasaklanmış, bunları içeren tüm materyallerin kullanılması durdurulmuştur.

* Mahkemeler aracılığıyla siyaseti dizayn girişimlerine ve kanuna açıkça aykırı şafak operasyonlarıyla itibar suikastlarına son verilmelidir. Başkanlarımız ve hukuka aykırı olarak tutuklanmış olan tüm yol arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

* Görevlerini kötüye kullanan hakim ve savcıların idari, cezai ve hukuki kişisel sorumlulukları yasal dayanağa kavuşturulmalı, hakimlerin siyasi müdahalelerle yer değiştirmesine yönelik kararlar derhal durdurulmalı, hukuk devletinin gereği olan doğal yargıç ilkesi güvence altına alınmalıdır.

GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ÖZLÜK HAKLARI

* Şehit aileleri ve gazilerimizin yanı sıra, terörle mücadelede en ön safta görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, polis, jandarma ve sahil güvenlik personelinin; ayrıca Merasim Sokak saldırısında olduğu gibi çok sayıda şehit verdiğimiz, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nde gerekse İçişleri Bakanlığı’nda görev yapan sivil memurların özlük haklarının iyileştirilmesi için adımlar atılmalıdır.

* Özellikle subaylarımızın, astsubaylarımızın, uzman çavuşlarımızın, sözleşmeli erlerimizin, güvenlik korucularımızın ve ilgili tüm kolluk kuvvetleri personelinin mali, sosyal ve özlük haklarının günün koşullarına uygun şekilde düzenlenmesi, hem adaletin hem de devletin onlara karşı sorumluluğunun gereğidir.

Kaynak: Nefes

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r